Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs seçimlerinin akabinde kentsel dönüşümün hükümet programının birinci unsuru olacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da konut ve hastane temellerini attı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “TOKİ ile ülkemizde 20 yıldır yaptığımız konut sistemi sarsıntıda rüştünü ispat etmiştir. Yeni yapı stoğunu bu standardın altına düşürmeyeceğiz. Şayet binanız sarsıntıya sağlam değilse, sel tehdidi altındaysa hiç vakit kaybetmeden dönüşüm sürecini lütfen başlatın” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
Başı rahmet, ortası beceri, sonu edebi azaptan kurtuluş olan Ramazan-ı Şerif’in ikinci günündeyiz. Ülke ve millet olarak 6 Şubat sarsıntılarında hayatını kaybeden 50 binin üzerindeki insanımız ile ağır yıkımın acısı yüreklerimizdedir. Sarsıntıda yitirdiğimiz insanlarımıza bir sefer daha Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Kaybımız, acımız öylesine derin ki, anlatmaya sözler kifayet etmiyor. Vefat edenlerin aziz anıları yüreklerimizde ebediyen yaşayacaktır. 11 vilayetimizi ve bilhassa de Hatay’ı bir an evvel ayağa kaldırmaktır. Attığımız her adım ve projeyi bu gayeyle planlıyoruz. 1,5 ay içinde arama kurtarmanın bittiği, enkaz kaldırma faaliyetlerinin süratle sürdüğü, kalıcı konutların inşasına başlandığı periyoda girdik. Süreksiz barınma için 125 bini AFAD tarafından olmak üzere 156 bin çadır dağıtılmış ya da kurulmuştur. AFAD tarafından 22 bin bağış olarak da 14 bin olmak üzere 36 bin konteynerin altyapısı heyetimi nakli sürmektedir.
“10 BİN VE 15 BİN LİRA ÖDEMELER BAŞLAMIŞTIR”
Mevcut başvuruyu ziyadesiyle karşılayacak düzeydedir. 309 bin aileye 10 bin liralık ödemeler yapılmış 101 bin aileye 15 bin lira taşınma parası ödenmesine başlanmıştır. Birileri bize kalıcı konutların imali, kadim kentlerimizin imarı ve ihyası konusunda tez ettiğimizi söylüyor. İleri sürülen münasebetlerin ilmi ve teknik geçerliliğinin olmadığını Van, Elazığ sarsıntılarında yaptığımız çalışmalarda gördük. Milyonlarca insanımızın kimsenin keyfini bekleyecek sabrı dermanı da yoktur. İşte biz bunun için 1 yılda 319 bin konut yaparak altyapısıyla, iş yerleriyle tüm muhtaçlıkları tamamlayarak kentleri ayağa kaldırma kelamı verdik. Zelzele bölgesinde yürüttüğümüz çalışmalar seçim atmosferinden etkilenmesin, bu iş bir an evvel ülkenin gündeminden çıksın istedik.
“HATAY YARALIYKEN 80 VİLAYET SAĞLIKLI OLAMAZ”
Dünyada 500 kilometrelik alana yayılan böylesine büyük bir felaketin yıkıcı tesirlerinin bu kadar kısa müddette üstesinden gelen öteki ülke bulamazsınız. Türkiye devletinin gücü, hükümetinin kararlılığıyla bunu başarmıştır. Ülkemizin Türkiye Yüzyılı olarak tabir ettiğimiz yeni maksatlarına ulaşabilmesinin birinci koşulu sarsıntı yaralarını sarmaktır. Hatay yararlıyken kalan 80 vilayet sağlıklı olamaz. Sarsıntı kentlerimizin tamamı için tıpkı durum geçerlidir. Bu imtihanı daima birlikte verip felaketin izlerini daima birlikte ortadan kaldıracağız.
Geçici barınma merkezlerinin suramı, kalıcı konutların inşası, mevcut yerlerin ihyası programında kesinti, gecikmeye müsaade veremeyiz. Bakanlarımız sarsıntı gününden biz de sarsıntının üçüncü gününden beri buralardayız. Cumhurbaşkanı olarak tekraren ziyaret ettik. Yapılan çalışmaları yakından izliyoruz.
“TÜM YARALAR SARILMADAN BURADAN AYRILMAYACAĞIZ”
Ramazan ayını da depremzede kardeşlerimizle geçiriyoruz. Dün Maraş’taydık. Bugün Hatay’dayız. İnşallah başka kentlerimize de gideceğiz. Tüm yaralar sarılıp yıkılan her şey daha uygunuyla inşa edilmeden buralardan ayrılmayacağız.
Kimi sarsıntı turistleri yalnızca fotoğraf çektirmek, manzara vermek için buralara uğrayabilir. Palavra yanlış laflar da edebilirler. Siz onlara aldırmayın. Keşke bunun yerine ellerindeki imkanları, yardım faaliyetleri sürdürerek depremzedeler için kullansalar gönülleri alabilseler. Bugün ana muhalefetin 10’u aşkın11 büyükşehir belediyesi var. Bu belediyeler nerede? Buralara uğradı mı? Sarsıntı kentlerimizi 1 yılda ayağa kaldırma kelamımızı tutmaya bakacağız.
“HİÇ KİMSE TEREDDÜTE KAPILMASIN”
Bugüne kadar milletimize verdiğimiz her kelamı nasıl tuttuysak, kayıpları telafi ettiysek bu kere da birebirini yapacağız. Hiç kimse tasa tereddüte kapılmasın. Burası CHP’li demedik. Bunlar da bizim vatanımız, bunlar da bizim vatandaşımız dedik. Tek yapamayacağımız şey ölenleri geri getirmektir. Onun dışındaki her kaybı telafi edecek güce sahibiz. Gerisi zaten gelecektir.
Hatay maalesef 6 Şubat sarsıntılarında can kaybı, yıkılan bina bakımından birinci sırada yer alıyor. Tespitlerde 100 bin binadaki 338 bin kısım yıkık, acil yıkılacak, ağır ve orta hasarlı olarak kullanılamaz hale gelmiştir. Toplamda 238 bine yakın konutu ve köy meskenini yapıp hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. 50 bin konut ve köy konutunun inşasına başlanmasıyla ilgili süreci sonuçlandırdık.
Hatay’da 3122 konutla birlikte 22 bin 467 konutun inşası fiilen başlamıştır. Bölgedeki kentlerin tamamında her gün binlerce yeni konutun temellerini atarak sizlere verdiğimiz kelamı yerine getireceğiz. 319 bin konut, toplamda 650 bin konut yaparak kent merkezlerini yerinde dönüştürerek insanlarımıza sağlamgüvenli huzurlu yuva ve iş yerleri kazandıracağız.
“10 MAYIS’TA HİZMETE AÇIYORUZ”
Arsuz, Hassa ve Belen’de devlet hastanelerini tamamlayarak hizmete aldık. Salgında acil durum hastaneleri inşa ettiysek Hatay’da da bunu yapacağız. Ana muhalefetin palavralarıyla ayakta duran parti ve iktidar değiliz. İşte o salgının olduğu periyotta bakınız İstanbul’da dev Çam Sakura Hastanesi’ni bitirdik. 3 ay üzere bir vakitte bir tarafta İstanbul Havalimanı’nda bir taraftan Anadolu yakasında iki hastaneyi 1006 odayı bitirdik, halkın hizmetine sunduk. Bugün 400 yataklı Antakya, 600 İskenderun, 200 yataklı acil durum ve 300 yataklı Defne Devlet Hastanesi’nin temellerini atıyoruz. Antakya hastanesini 10 Mayıs’ta hizmete açıyoruz.
“MÜSLÜMAN BİREBİR DELİKTEN İKİ SEFER ISIRILMAZ”
Hamdolsun bugüne kadar milletimize mahcup olmadık. Meydanlarda bol keseden atıp misyona gelince unutanlardan da olmadık. Süreksiz barınma merkezlerinin kurulumunu sürdürüyoruz. Mayıs ayına kadar bölge genelinde 100 bin konteyneri faaliyete geçirmektir. Çadır dağıtımı kesintisiz sürüyor. Sanayi kuruluşlarımız üretime devam ediyor. Tüm bunlar sarsıntının akabinde başka kentlere giden hemşehrilerimizin dönüşünü de hızlandırıyor. Tarih boyunca birçok badireleri atlatmış Hatay’a teslim olmak yakışmaz. Daima birlikte çaba edeceğiz. Yıkılan her şeyi daha güzeliyle yine yapacağız. Bu millet kaç sokak olaylarını kaç siyasi kumpasları ekonomik tuzakları, birçok global dayatmaları göğüsleyerek buralara geldi. Alnının akıyla sıyrılmış bu milleti tek başına sarsıntı mi esir edecek? Asla. Ülkemizin geçmişinde makus yapılaşmadan, plansız kentleşmeden kaynaklanan zahmetlerin faturasını yitip giden insanlarımızla maalesef ödedik. Müslüman birebir delikten iki sefer ısırılmaz. Esasen bu bahiste geçtiğimiz 20 yılda pek çok iş yaptık. Görüyorum ki daha fazlasını yapmaya muhtaçlığımız var. Bunun için Türkiye Ulusal Risk Kalkanı ile ülkemizin tamamında kentsel dönüşümü hızla neticelendirecek program hazırladık.
TOKİ ile ülkemizde 20 yıldır yaptığımız konut sistemi sarsıntıda rüştünü ispat etmiştir. Yeni yapı stoğunu bu standardın altına düşürmeyeceğiz. Şayet binanız sarsıntıya güçlü değilse, sel tehdidi altındaysa hiç vakit kaybetmeden dönüşüm sürecini lütfen başlatın.
“HATAY’IMIZ 7,7 İLE 7,6 İLE TARİHE GÖMÜLECEK KENT DEĞİLDİR”
Görüyorsunuz, sarsıntısıyla ve seliyle afetler sizleri beklemiyor. Evvel önlemi alacak yani binamızı sağlam bir tabana tekniğine uygun halde yapıp tevekkül edeceğiz. Kentsel dönüşüm, 14 Mayıs seçimlerinde ülkeyi yine yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde hükümet programının birinci unsurunu oluşturacaktır. Geçtiğimiz 20 yılda edindiğimiz deneyimleri 6 Şubat sarsıntılarının önümüze koyduğu fotoğrafı dikkate alarak ülkemizi kısa müddette afetlere sağlam hale getirmek için kararlıyız. Hatay’ımız 7,7 ile 7,6 ile tarihe gömülecek kent değildir.
“”TERÖR ÖRGÜTLERİYLE KUCAK KUCAĞA EL ELE YÜRÜYENLERE GEREKEN DERSİ VERMEYE HAZIR MIYIZ?”
Hatay bağımsızlığın, özgürlüğün değerini çok yeterli bilir. Kentimiz farklı kültürleri bir ortada yaşatmasıyla dünyayı kendine hayran bırakıyor. Bugün Türkiye, güvenlik, huzur, istihdamıyla Cumhuriyet tarihinin doruğundadır. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla karşılamaya hazırlandığımız yeni periyotta dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi ortasına girme amacına sıkı sıkıya bağlıyız. Bizi bu yoldan döndürmek için son 10 yılda neler yapıldığını hatırlıyorsunuz. Milletimizle birlikte inanç, azimle verdiğimiz uğraş ile hepsini aştık. Tüm dünya ile birlikte maruz kaldığımız Covid-19 krizi bizi bu maksattan uzaklaştıramadı. Rusya Ukrayna savaşıyla global tansiyon gayeden uzaklaştıramadı. Zelzele, sel üzere tabi afetler yükümüzü artırmakla birlikte bizi bu maksattan vazgeçiremez. 14 Mayıs’a hazır mıyız? 14 Mayıs’a inşallah şu terör örgütüyle kucak kucağa el ele yürüyenlere gereken dersi vermeye hazır mıyız? Yavruları anne kucağından alıp Kandil’e kaçıranlara gereken dersi vermeye hazır mıyız? Diyarbakır annelerini unutmamanızı istiyorum. Bize güvenmenizi, yanımızda yer almanızı istiyorum.